BBC Türkçe Servisinin haberi:
“İsveç’in NATO’ya katılım protokolünün uygun bulunduğuna ilişkin yasa teklifi TBMM Dışişleri Komisyonu’nda kabul edildi. Komisyondaki oylamada, AKP, CHP ve MHP, teklifin kabulü yönünde oy kullanırken, İYİ Parti ve Saadet Partisi “hayır” oyu kullandı. NATO’ya karşı tutumuyla bilinen DEM Parti ise oylamaya katılmadı.
İYİ PARTİ: TEKLİF GÜNDEMDEN ÇEKİLSİN, YENİDEN TARTIŞILSIN
Komisyonda söz alan İYİ Parti Ankara Milletvekili ve parti sözcüsü Kürşad Zorlu, 16 Kasım’dan bu yana İsveç’in, karar değişikliğini gerektirecek yeni bir adım atmadığını belirterek, teklifin gündemden geri çekilip, ayrıntılı olarak tartışılmasını istedi.
İktidarın seçim öncesinde bu konuyu siyaset malzemesi haline getirdiğini kaydeden Zorlu, muhalefetin milli güvenliği ilgilendiren konularda uzlaşması gerektiğini söyledi.
NATO’nun gelişmesine prensip olarak karşı olmadıklarını söyleyen Zorlu, “Güvenliğimizi önce kendi sınırlarımızda sağlamakla sorumluyuz” ifadelerini kullandı.”
***
“NATO’ya bağlıyık gardaş” tiradıyla kurulan – ve bunun yanlış olduğunu söylediğimde- Bursa kaplıca otelinde yığınak olan İYİP kurucusu Oğuznamenin tabiriyle Kalın Oğuz Beyleri “kaba dizi üstüne kalkarak” NATO’cuyuz beli demişlerdi. Yamandır Kalın Oğuz Beyleri (vali, veli âlim, bürokrat, hakim, savcı, sünnetçi, müteahhit, profesyonel dağğvacı) temel özellikleri hamasetten öte hiçbir doğrultu tutarlılıklarının olmamasıdır. Canları sağ olsun, sadece zaman kaybettik.
Evet Türk askerine PKK suretinde saldıran ABD ve NATO’dur. Zaten saklamadan PKK’ya kara gücüm diyorlar. Rical-i devletin ,askeriyenin ve siyasetin anlayabilmesi için daha ne demeleri lazım bilemiyorum.
Böyle digeç geldik İsveç’in NATO üyeliği oylamasına;
İYİP şimdi anti NATO cepheye mi savruldu?. Atlantik’e yönelen tepkiyi azaltmaya dönük bir manevra mı ? Yoksa maddeler halinde açıklanan sebeplerle bir karşı duruş mu? Geniş bir kesim bu konuda tereddüt içinde. İlk hamle olağanüstü netlikteydi.
A’dan Z’ye haklı, eksiği var fazlası yok.
Parti liderini ve yönetimini tebrik ederim.
Saadet Partisini de bu onurlu duruşu için tebrik ederim.
Yeri geldiğinde en ağır şekilde eleştirdik, bir hakkı teslim etmek de hakkaniyetin, aydın ahlakının bir gereğidir.
İzleyeceğiz.
Arkadaşları tanıdığım için epeyce şaşırdığımı ifade etmek isterim.
Meral Akşener Hanıma çağrımdır;
Öteden beri yanınızda gizli bilgiler vehmeden çok polisiye ve Nazi dizisi izlemekten kendini Gehlen zanneden aslında çay ocağında su böreği ve büyük çayla sıkı sohbet edilecek arkadaşlara kulak asmayın. Size haber getiren ve kolpaya yatarak “ABD’de şununla görüştük, şu senatör adamımız, AB böyle dedi” diyen tufeylilere kanmayın. Gavede duyulan suikast senaryolarına kanmayın. Bizim arkadaşlar sever böyle şeyleri, önemsenme ihtiyacıdır.
Aynı ekipler CHP’de de var. Koçgiri lobisi ve çok kültürcüler aynı dümeni yapar. Atatürk ve İnönü’nün bastırdığı isyanlardan özür dileyen Atatürkçüler! Bunlar dümenci, kimsenin tanımadığı tablacı, Yalova kaymakamlarıdır. Hiçbir nüfuz ve etkileri yoktur.
Meral Hanım;
Kırılmayın darılmayın. Ülke meselesi bu hatır edemeyiz.
Türk milliyetçiliğini temsil eden partilerin hiç birinin küresel dünya düzeni ve büyük devletlerle, dünya kamuoyunu yöneten akademik kurumlar ve enstitülerle konuşabileceği bir askeri, siyasi ve ekonomik projesi yoktur.
Feylesofileri yoktur.
Yeniden olabilir mi?
Olabilir.
Geçmişte oldu, yine olur.
Tanıdığım ecnebiler iyi hazırlanmış bir sunum ve dosyaya bağlı olarak konuşmayı yeğlerler. Transfer yapmak isteyen amatör futbolcu gibi elleri dizlerinde “kale hariç her yerde oynarım abi, beni değerlendir” yaklaşımını sezince o ekibi kullanmaya kalkarlar, sizle bir şey konuşmazlar.
Geçmiş görevlerim gereği hasbelkader bunları gözlemledim.
Devlet umuru görmüş, bu masalarda oturmuş zevat ne dediğimi gayet iyi anlar.
Gelecek geçmişin ipoteğinde kurulamaz.
Şimdi kamucu, halkçı, planlı kalkınma zamanı.
Bütün dünya insanı ve cemiyeti odağına alan bir üretim ve paylaşım kültürüne hasret. Ülkemiz de hasret. Neoliberal anlatıda bizim sorun ve ihtiyaçlarımızı karşılayacak bir yaklaşım yok.
100 yıl önce Atatürk öncülüğünde bu millet bunu başardı, yine başarırız.
Yıllık asgari 50 milyar dolar imar rantını ince gözlüklü, kerameti kendinden menkul elifi mertek sanan reyizisiler ve çevreleri yemesin halka harcayın.
Tüm Türkiye’nin tarım arazisini ekecek mazot ve gübre 5 milyar dolar tutar, bedavaya verin.6 ay sonra ürün olarak 100 milyar dolarak olarak dönecek.
Hallere barkod sistemi koyun üretici birlikleri temsilcisi yönetimde olsun üretici ve tüketici soyulmasın, halkımız ucuz ve sağlıklı gıdaya erişsin.
Bilge Kağan’ın açları doyurup çıplakları donatmak felsefesi gerçek olsun.
Okullarda yemeği önemsiyorsunuz bedava olsun.
Asker olmak için muayeneye giden çocuklar aç kalmasın. Enes ve Rümeysa kadar Aybüke ve Kürşat aynı imkanlardan yararlansın.
2022 Bütçe açığımız 5 milyar Euro bile değil.
Bakın bir kalemde bütçe açığını kapadık, bütün çiftçiye bedava mazot ,gübre verdik. Geriye 40 milyar dolarımız kaldı. Bütün öğretmen ihtiyacı , sağlık personeli ihtiyacı karşılanabilir bu kaynakla
Sizin durduğunuz yerde yani Neoliberal modelde bizim yaptığımız çözümleme yok. Orası sermayeye çalışır. Halk onun için ekonomik bir girdidir.
Bizde bağımsız duran Türk milliyetçilerinde çözüm var. Gardaş milliyetçiliğimizin politik fraksiyonlarının hiçbirinde bu çözümler yoktur.
NATO’ya konjonktürel kızmak yetmez.
Üçüncü yol diyor arkadaşlarınız. Üçüncü yolun dürümü sarıldı seçimde.
Dört, beş de dolu ilk 1002 de yer bulamadım ben.
İçinde ne var? Yufka, boş yufka ola ki dümen tutar içine çökelek koyarız diyor arkadaşlar.
Açlığı kalcı olarak yenebiliriz.
Rengarenk güveçler.
Bir dürüm sarıp, dalıp alıp kaçmak çözüm değildir. Siz kurtuldunuz, biz ne yapacağayız
Açlığı yenersek dürüm için siyasete saldırmayı engelleriz.
Sahiden AKP ve CHP siyam ikizlerinden ayrı halkın önüne “ne o ne bu tercihini koymak istiyorsanız” çözüm vardır. Bunu yapın tarihe geçin.
Yarına sesinizin yankısı kalsın.
Biz Türk milliyetçileri tarihsel olarak haklıyız.
Tarihin doğru noktasında durursak 100 yıl önceki gibi yine biz kazanacağız.
Avrasya yüzyılı tekrar kurma imkânımız var.
Biz derken tüm samimi Atatürkçü ve çağdaş mütedeyyin muhafazakarları buna dahil ediyorum.
Ya da herhangi bir politikacı olarak tarihin tozlu saflarına geçin.
Açık çay içip dizi izleyin.
12 mart Başbakanlarını İYİP’te tarihçi olmanız hasebiyle sizin dışınızda eksiksiz kimse sayamaz. Adları bile kalmadı.
Karar sizin.
Bunu derken aynı çağrıyı MHP ve zafer Partisine de yapıyorum. Görklü Oğuz Çadırı açılsın. Bizim savunduğumuz değerler toplumun çoğunluğunca kabul edilen değerler. Politik kapsayıcı bir dil ve yaklaşım eksik.
Milli bir kitle partisi ve siyaseti sert tokalaşmaksızın mümkündür.
Prof. Dr. Kemal Üçüncü