Anayasa Mahkemesi’nden şikayet dilekçesi kararı
Resmi Gazete’de yer alan karara göre iki avukat, Eskişehir’deki eylemler sırasında polis tarafından darbedildiğini öne sürdükleri müvekkilleri için hastaneye giderek rapor almak istedi.
Muayeneyi yapan doktorun, darp olayına karıştığı iddia edilen polisle aralarında geçen konuşmalar sonrası gerçeğe aykırı rapor hazırladığını savunan avukatlar, Türk Tabipleri Birliğine şikayet dilekçesi yazdı. Dilekçede doktorun, “mesleğini subjektif nedenlerle peşkeş çeken bir doktor olduğu” ve “polisle iş birliği yaptığına” ilişkin ifadeler yer aldı.
Doktorun bu ifadeler nedeniyle şikayette bulunması üzerine Eskişehir Barosu avukatlara uyarı cezası verdi, Türkiye Barolar Birliği de cezayı onadı.
Avukatlar, cezanın kaldırılması istemiyle yaptıkları başvurunun reddedilmesi üzerine AYM’ye hak ihlali iddiasıyla bireysel başvuruda bulundu.
Yüksek Mahkeme, inceleme sonrası Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması adına yeniden yargılama yapılmak üzere kararın ilgili mahkemeye gönderilmesine ve başvuruculara 18’er bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
KARARIN GEREKÇESİNDEN
AYM’nin kararında, başvuruya konu ifadelerin meslek odasına sunulan şikayet dilekçesinde kullanıldığı, başvurucuların dilekçelerini müvekkilleri adına yürüttükleri savunma görevleri nedeniyle verdikleri ifade edildi.
Başvurucuların kullandığı ifadelerin, “müvekkilin menfaatlerini korumak için ileri sürdükleri tez olduğu” aktarılan kararda, kullanılan ifadelerin keyfi bir kişisel saldırı olarak yorumlanamayacağı belirtildi.
“Avukatların kullandığı ifadelerde belli düzeyde abartıya kaçmaları makul görülmelidir.” değerlendirmesine yer verilen kararda, disiplin cezasının, müvekkillerinin çıkarlarını savunan başvurucu avukatlar üzerinde caydırıcı etki doğurabileceğine dikkat çekildi.
Cezanın kaldırılması adına açılan davaya bakan mahkemeler tarafından, şikayet dilekçesinde geçen “peşkeş çekmek” ifadesinin cımbızlanarak tahkir edici kabul edildiği tespiti yapılan kararda, şu ifadeler yer aldı:
“Başvurucuların ifade özgürlüğü ile avukatlık mesleğinin etik ilkelerinin korunması ve doktorun şeref ve itibarının korunması hakkı arasında adil denge kurulmadığı değerlendirilmiştir. Başvurucuların ifade özgürlüğüne yapılan müdahalenin ilgili ve yeterli bir gerekçe ile hukuki zemine oturtulmadığı kanaatine varılmıştır. Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir.”